Spinning

Dünya çapında tanınan bisikletçi "Jonny G." Goldberg, yarışlar için hızlı ve rahat hazırlanabilmek için “spinning”i geliştirildi. 1989’da o ve John Baudhuin, Santa Monika, Kaliforniya’da ilk “spinning” merkezini açtılar ve daha sonra başka spinning eğitmenleri yetiştirmek için bir program tasarladılar. Bu “spinning” denen şeyin ne olduğunu merak mı ediyorsunuz? Aşağıdaki bilgiler bu sporun size uygun olup olmadığı konusunda yardımcı olacak.

Nedir? 
“Spinning”, (belli olacağı üzere) “spinning” bisikleti adı verilen, özel tasarlanmış sabit bir bisikletle yapılan aerobik bir egzersizdir. Pedal çevirdikçe, sizi motive eden bir müzik çalar ve çalıştırıcı, bisiklete dışarıda bindiğinizi gözünüzde canlandırmanızı sağlayacak şekilde konuşur: “Şimdi yüksek bir tepeye çıkıyorsunuz ve henüz doruğunu göremiyorsunuz”... Ders sırasında hızınızı sürekli değiştirirsiniz. Bazen çevirebildiğiniz kadar hızlı, bazen de yavaş. Bu, kendi içinize bakmanıza ve vücudunuzla çalıştığınız kadar zihninizle de çalışmanıza yardımcı olur. 

Neden seviyoruz? 
“Spinning” ciddi miktarda kalori yakar (45 dakikada 450 kalori kadar) ve kalbinizin hızlı kan pompalamasını sağlayacak harika bir aerobik egzersizdir. Ayrıca üst bacaklarınızın ön ve dışta kalan kısımlarını benzersiz bir şekilde sıkılaştırır. Tek bir temel hareketle sürekli aynı yerde kaldığınız için, fazla koordinasyon gerektirmez ve vücudunuzun aldığı şekle odaklanmanız, diğer tüm aerobik egzersizlerden daha kolaydır. Çalıştırıcının direktiflerini takip etseniz de, söz konusu hızınız olduğunda, kontrol sizdedir. Fitness seviyeniz ne olursa olsun, hızınızı ayarlayarak “spinning” dersini tamamlayabilirsiniz.

Gerekli aletler
Bisiklet dışında, rahat ve güvenli bir şekilde bu sporu yapabilmek için şunlara ihtiyacınız var: 

·         Sert tabanlı ve iyi hava alan bir ayakkabı (Yumuşak tabanlı olan koşu ve aerobik ayakkabıları, dersin sonunda ayaklarınızın hissizleşmesine sebep olabilir.)

·         İki havlu, biri terinizi silmek, öbürü de tutma yerlerini silmek için. Böylece elleriniz kaymaz.

·         Bir şişe su, çünkü kesinlikle terleyeceksiniz. Çoğu “spinning” bisikletlerinde su şişesi koyma yeri vardır. Böylece H2o’nuz kolayca uzanabileceğiniz bir yerde durur.


Bilir kişiden bilgiler: Selenin yanlış ayarlanması da incinmelere sebep olabilir. Selenizin yüksekliğini, pedala tam bastığınızda diziniz hafifçe kırık olacak şekilde ayarlayın. Gidonları da seleyle aynı hizaya getirin. İleri doğru eğilip ekkerinizi gidona koyduğunuzda, dirsekleriniz hafifçe kırık konuma gelmelidir.

Püf noktası: İlk dersinize beş dakika erken gelin ki, çalıştırıcı sorularınızı yanıtlayabilsin ve sele ayarlarınızı yapsın. Geçirdiğiniz sakatlıkları söyleyin ki, hareketlerin bazılarını size göre uyarlayabilsin. Derste vites ya da genel teknikle ilgili bir sorun yaşarsanız, bunu çalıştırıcıya mutlaka söyleyin. Eğer ders ileri seviyedeyse, daha yavaş sürüp vitesi düşürün.

Spinning egzersizinizde görev sizdedir

Spinningin en iyi özelliklerinden biri, egzersizi, sizin sevdiğiniz ve düzeyinizin uygun olduğu şekilde yapabilmenizdir. Bisikletinizin pedallarının sertliğini ayarlayabilir, hızını azaltabilir ya da vücudunuzun pozisyonunu değiştirebilirsiniz.

Derse katılmak için fazla ekipmana ihtiyacınız yoktur. Uzmanların önerdiği malzemeler;

·         İyi bir çift, destek sağlayan fitness ya da bisiklet ayakkabısı

·         1 şişe su

·         1 havlu (terinizi silmek için)

·         Ter emici, bisiklete binmeye uygun kıyafet

Spinningin faydaları

Spinning dersine katılanlar, derse başladıktan 2 hafta sonra etkilerini görmeye başladıklarını söylüyorlar. Dersin yararları arasında;

·         Yüksek miktarda kalori yakmak (tipik bir derste 400 ile 600 arasında kalori yakarsınız)

·         Vücuttaki yağ oranının azalması

·         Kalp damar sisteminin güçlenmesi

·         Kasların güçlenmesi

·         Stres seviyesinde azalma

·         Güç artışı

·         Çalışma sırasında vücudun endorfin salgılaması vardır.

Spinning için ipuçları

Derse girmeden önce ve dersten sonra bazı şeyleri yapmanız egzersizinizin verimliliği açısından önemlidir.

Su için; spinning sizi terletir. Hem de çok. Dersten en az 1 saat önce, en az 2 bardak su içerek vücudunuzun ihtiyacı olan suyu alın. Derse, yanınızda bir şişe su ile katılın ve dersten sonra da bol bol su için.

Doğru beslenin; vücudunuzun spinning dersi için bol miktarda yakıta ihtiyacı vardır. Protein,karbonhidrat, meyve ve sebze ile dengeli bir şekilde beslenin ama dersten 1 saat önce yemek yemeyi bırakmalısınız çünkü spinning dolu mideyle yapıldığında mide bulantısına sebep olabilir.

Kendi temponuzda kalın; kendi istediğiniz ve dayanabileceğiniz modda bisikletinizi ayarlayın. Kendinizi yapabileceğinizden fazlasını yapmaya çalışarak zorlamamalısınız. Eğer belli bir tempoda rahat değilseniz yavaşlamanız gerekiyor demektir. Kendinizi incitmeye değmez.

Esneyin;  dersten önce ve sonra vücudunuzu esnetmek sakatlanma riskinizi azaltır ve bir sonraki sefer için hazırlar.

Soru sorun; eğer ilk defa, ikinci defa ya da üçüncü defa ders alıyorsanız, eğitmeninize soru sormaktan çekinmeyin. Aklınıza takılan her şeyi eğitmeninize sorun. Eğitmenler, sizin dersten keyif almanızı ve başarılı bir egzersiz deneyimi yaşamanızı isterler. Bu nedenle, hiç çekinmeden bilgilerinden faydalanın.

 

 

Zayıflama

Her zaman kilo vermek isteyen arkadaşlarımıza önerdiğimiz gibi kilo vermenin iki altın kuralı düzenli diyet ve spordur. Eğer kilo vermek için ne yapmalıyım, sağlıklı bir şekilde kilo nasıl verilir gibi konularda merak içerisindeyseniz cevabının %100 spor ve diyetten geçtiğini bilmelisiniz.

 



Sporun yararları büyüktür, ama yalnızca bir egzersiz planına bağlı olarak hızlı bir zayıflama umut etmeyin. Zayıflama düzenli olmalıdır ve en iyi olarak doğru yeme alışkanlıklarının düzenli egzersizle birleştirilmesiyle elde edilir. Ancak küçük bir egzersizin bile yağın yakılmasına yardımcı olacağını unutmayın. Yakılan bu yağ, günlük kilo dalgalanmalarında görünmeyecek kadar küçük olabilir, ama her küçük parçanın yardımı vardır. Ayrıca egzersizin protein ihtiyaçlarını da arttırabileceğini unutmayın. 

Bir egzersiz ve diyet planına başlamadan önce doktorunuza danışın. Yavaş yürüme gibi hafif egzersizleri bile önleyen fiziksel bir yetersizliğiniz varsa, ümitsizliğe kapılmayın. Yalnızca aldığınız kaloriyi azaltarak da başarıyla zayıflayabilirsiniz. Yalnızca daha uzun zaman alır. 

Motivasyon 

Zayıflama ile ilgili sorunlardan biri motivasyonu korumaktır. Birçok insan zayıflama hedeflerine ulaştıktan sonra, giderek dikkatli yeme programlarının yanı sıra egzersiz programlarına da ilgisini kaybetmektedir. Önce bir ya da iki antrenman atlanır, sonra bir defada birkaç tane. Bir süre sonra kendilerini yine eski sabit alışkanlıkları içinde bulurlar. 

Uzun dönemde formda kalmanın tek yolu egzersizi günlük yaşantınızın çalışmak ve aile ve dostlarla temasta olmak gibi bir parçası haline getirmektir. Aşağıda günlük yaşamınızın bir parçası haline gelebilecek, kilo verirken kullanabileceğiniz ve aynı derecede önemli olmak üzere hedefinize vardıktan sonra da devam edebileceğiniz bir egzersiz planı için bazı öneriler sunulmaktadır. 

kalbinize ve akciğerlerinize güç kazandırmaya çalışın. Böylelikle egzersizi programınızın en önemli yönüne, daha sağlıklı olmaya yönelteceksiniz. 


Personal Training

 Amacı ve Personal Trainerın Yararları

Kişisel çalışma anlamına gelen personal training uygulamasında amaç, zaman kaybı olmadan, kişinin eğitmenle özel olarak yapacağı antrenmanlarla, günlük programına ve beslenmesine en uygun egzersiz programının oluşturularak yüksek performansla en iyi neticeyi kişiye en kısa zamanda kazandırmaktır. Bunu yaparken sadece tek bir branşa sadık kalınmadan eğitmeniniz fitness-cardio ağırlıklı bir programın yanında bazen size Tae-bo antrenmanı yaptırırken bir başka gün pilatesin yardımıyla daha derin kaslara yönelik bir program sunacak, bir diğer gelişinizde sizi zorlu bir hız koşusu beklerken bir diğerinde hafif bir koşu ile yetinebileceksiniz

Personal Training ile
• Hatasız çalışma imkânı,
 
• İstenilen forma daha kısa zamanda ulaşmak,
 
• Olası sakatlık risklerinden olabildiğince uzaklaşmak,
 
• Egzersiz motivasyonunu arttırmak,
 
• Kişinin o günkü durumuna göre programın akışının değiştirilebilme imkânı,
 
• Herhangi bir rahatsızlığı bulunan kişilerin fitness danışmanları ile birebir gözlem altında çalışma imkânı sayesinde iyileşme sürecinde hızlanma,
 
• Beslenme programı ile egzersiz programının birbirini tamamlaması,
 
• Hamilelik sonrası alınan kiloların ayarlanması,
• Sakatlıkların iyileşme süreçlerinin hızlanması
mümkündür ve iyi bir personal trainer size tüm bunları sağlar. Kimlerin ihtiyacı var…

Günümüzde, şehir hayatı yaşayan pek çok insan, yaşamını sürdürmek için çok az hareket etmektedir. Günümüzdeki bu az hareketlilik, yeni bir hastalık grubunun doğmasına neden oldu. Bu hastalık grubuna Hypokinetic Disease (hareket azlığı hastalığı) adı veriliyor.

İşte, bu hareket azlığı ile başa çıkmak, insanın yaşam kalitesini yükseltmek, insanı fiziksel anlamda günlük yaşamdaki etkinlikleri daha kolay yapar hale getirebilmek amacıyla “yaşam boyu spor” olgusu doğmuştur. Bu olgu geliştikçe de personal trainer uygulaması yaygınlık kazanmıştır.

 

 

 

Ring Sporları

   Ring Sporları adı altında dört tane sporun dersini vermekteyiz. KİCK BOX – WUSHU-BOX-MUAY THAI Ring sporları Hocamız ÖZGÜR AKDAĞ Dersleri kendisi vermektedir. Dersler karma olarak verildiği için 4 branşıda öğrenmiş oluyorsunuz. Hocamız aynı zamanda milli takımlar antrenörüdür. Müsabık Sporcular ve bu işle amatör olarak ilgilenmek isteyenler için güzel bir fırsat.

BOKS, iki yarışmacının belirli kurallar içinde, yumruklarıyla dövüşerek yaptığı bir spordur. Boks karşılaşmaları ring adı verilen, üç sıra halatla çevrili, yerden yüksekte kare biçimin­de bir alanda yapılır.

Kurallar ve Puanlama

Bir boks maçı üç türlü kazanılabilir: Boksör­lerden biri rakibinden daha fazla puan topla­yarak maçı sayıyla kazanabilir; yere düştük­ten sonra 10 saniye içinde ayağa kalkmayı ya da raundun başında ringe yeniden çıkmayı başaramayan boksöre nakavt oldu denir ve rakibi galip ilan edilir; ring hakemi ya da doktoru bir boksörün artık kendini savuna-mayacak durumda olduğuna karar verebilir ve rakibinin maçı teknik nakavtla kazandığı ilan edilir.
Zorunlu sekize kadar sayma pek çok maçta uygulanan bir kuraldır. Bu kurala göre, bir boksör yere düştükten sonra, ring hakemi sekize kadar saymayı tamamlamadan boksa yeniden başlanmaz; her iki boksör ayakta olsa bile hakem sekize kadar saymayı sürdürür. Rakibini yere düşüren boksör, hakemin say­maya başlamasından önce tarafsız köşeye gitmek zorundadır. Gong çaldığında boksör yerdeyse sayma devam eder. Zorunlu seki­ze kadar sayma kuralı daha çok ABD'de uy­gulanır. Gene ABD'deki maçlarda bir raunt­ta üç kez düşen boksör yenilmiş kabul edi­lir.
Bokstaki önemli kuraldışı davranışlar (faul­ler) şunlardır: Belden aşağıya vurmak; bir elle vururken öbür elle rakibi tutmak; rakibi yerdeyken ya da yerden kalkıyorken vurmak; rakibi itmek, kafa, omuz ya da dizle vurmak; enseye vurmak. Faul yapan bir boksör uyan-labilir, puan kaybedebilir ya da yenik sayıla­bilir.
En yaygın puanlama yöntemleri raunt ve sayı sistemleridir. Raunt sisteminde, her bir raunt­ta hangi boksörün daha iyi dövüştüğü belirle­nir. Rauntların çoğunda daha iyi dövüştüğü kabul edilen boksör kazanır. Sayı sisteminde, her raundun sonunda, o rauntta başarılı olan boksöre amatör boksta 20, profesyonel boks­ta 10 sayı verilir. Rakibine de ona oranla daha az bir sayı verilir. Maç sonunda, daha çok sayı almış olan boksör kazanmış olur. ABD ve birçok başka ülkede puanları bir ring hakemi ve iki masa hakemi verir. Olimpiyatlar'da ring hakeminin oy hakkı yoktur; yalnızca beş masa hakemi puan verir. İngiltere'de ve bazı ülkelerde maçı kimin kazandığına çoğu za­man ring hakemi tek başına karar verir.
Amatör karşılaşmalar genellikle profesyo­nellerden daha kısadır ve bazen yalnızca ikişer dakikalık üç raunttan oluşabilir. Pro­fesyonel boksta her biri üç dakikalık, en çok 15 raunt vardır. Genellikle her raunt arasında bir dakika ara verilir.

Tarih

Eski Yunan'da ve Roma'da spor olarak bir tür yumruk dövüşü yapılırdı; ama boksun asıl başladığı yer Londra'dır. 1719'da gezgin bir gösterici olan James Fig çıplak yumrukla yapılan basit bir boks türü ortaya attı. Lon­dra'da, Tottenham Court Road'da bir ring kurarak ders vermeye başladı; kendisini şam­piyon ilan etti ve gelen gidene kendisiyle dövüşmesi için meydan okudu. Ödüllü dövüş olarak adlandırılan bu boksun başlangıçta hiçbir kuralı yoktu; ısırma, tekmeleme, raki­bi yere atma gibi hareketler yasak değildi. Çıplak yumrukla yapılan bu dövüşler çok acımasız oluyor ve bazen saatlerce sürü­yordu.
1795-1825 yılları arasında her sınıftan insa­nın çok sevdiği ödüllü boksun en tanınmış öğreticisi 1795'ten 1800'e kadar şampiyonluk unvanını koruyan "centilmen Jackson" oldu. Ama, bu yıllardan sonra ödüllü boks giderek gözden düştü. Bu düşüşün başlıca üç nedeni vardı: Birincisi, maçları izlemeye gelen kana susamış kalabalıklar; ikincisi, maçlar üzerine laşmaları yalnızca eş kilolardaki boksörler arasında yapılır. Uygulamada, her iki yarış­macının da aynı sıklette (uluslararası kurallar­la belirlenmiş ağırlık gruplarında) olması ge­rekir.

Wushu(Kungfu)

 Güç iş, zor teknik ve sanat anlamına gelir. Vu Şu, Çin savunma sanatlarının genel adıdır. Çin dışında genelde Kung-Fu olarak tanımlanan spor türleri de buna dahildir. 3000 yıldan fazla bir tarihi vardır. Bugüne kadar yüzlerce Vu Şu stili ve binlerce form (Tao-Lu) geliştirilmiştir.

Çin 'in gerçek tarih yazılarına göre Vu Şu Türkler'e ait bir spordur. Çinliler Türkler'in saldırı ve savunma sanatlarındaki ustalığından uzaydan bile görülebilen meşhur Çin Seddi'ni yapmak zorunda kalmışlardır. Vu Şu'nun ana stillerinden CHANG QUAN'ın asıl adı ŞAMİL QUAN'dır. Ünlü seyyah MARKO POLO Türkler'in gücünü, dövüş ve kılıç kullanmaktaki ustalığını anlata anlata bitirememektedir.

Gerçekte, saldırı ve savunmanın yanında akrobasi ve baleye benzer kareografik hareketler ve Uzakdoğu felsefi Vu Şu adı altında toplanır. Bununla beden ve ruhun uyumu sağlanır. İnsan karakterinin geliştirilmesi iradenin ve öğrenme kabiliyetinin güçlenmesi ve hoşgörülü davranış biçimi sağlanır.

Vu Şu uygulaması, sadece yarışmayı öğretmez. Pratik zeka ile başarıyı sağlayan, ruh ve moral gücü veren bir sistem olup, aynı zamanda konsantrasyonu geliştiren bir antrenman türüdür. Antrenmanlarda esas olan, vücudun her bölümünü ayrı ayrı çalışmaktadır. Vu Şu'da denge, solunum egzersizleri, esneklik, düşünce pratik zeka ve meditasyon önemlidir. Bu, beden sağlığını en iyi şekilde etkiler.

Vu Şu adı altında hareket formları (TAO-LU ) zorunlu, geleneksel, serbest, aletli aletsiz olarak sınıflandırılır. Yine Vu Şu adı altında müsabakalar SANSHOU kuralları çerçevesinde SANDA ismi ile yapılır.

Vu Şu stilleri şu bölümlere ayrılırlar:

Güney, Kuzey, Sert, Yumuşak, Hızlı, Yavaş, Uzun, Kısa, Yüksek, Derin. Vu Şu, ilk olarak 1985'de Avrupa Vu Şu Federasyonu (E.W.F.) kurarak organize oldu. Daha sonra 1988'de Uluslararası Vu Şu Federasyonu Pekin'de kurularak daha da genişledi. Bugün 83 ülkede federasyonu bulunmaktadır.

Vu Şu'da yüzlerce stil ve binlerce form olduğundan yarışmalar belli standartlarda yapılmakta idi. Bunun üzerine 45 Vu Şu profesörü biraraya gelip Vu Şu'yu standardize ettiler. Böylece aşağıdaki yarışma bölümleri oluştu.

A. TAO- LU B. SANSHOU

1. NAN QUAN 1. SANDA
2. CHANG QUAN
3. TAİCİ QUAN
4. KILIÇ
5. GENİŞ KILIÇ
6. MIZRAK
7. SOPA

Türkiye'de Vu Şu Kung-Fu adı altında diğer Uzakdoğu sporlarının (Karate, Taekwondo) tekniklerinin birleştirilmiş bir şekliyle 1972'de başladı. Sistem ve stiller tamamen bize özgüydü. Buna, kısaca vuruşlu Karatenin Kung-Fu versiyonu denebilir.

1992 yılından sonra gerçek Vu Şu Sanda derneğinin ciddi ve titiz çalışmaları, Judo Federasyonu Başkanı Prof.Dr.İbrahim Öztek'in kuruculuğu sonucu 28 Haziran 1999 günü Vu Şu Federasyonu kurulmuştur.

Kick Boks

KİCK BOKS’UN TARİHİ

Kick boks’un çok eskilere dayanan bir tarihi yoktur. Son yıllarda gelişme göstermiş bir sistemdir. dövüş branşları genellikle Uzakdoğu kökenlidir.70 yılların başında yeni kavramlar ortaya çıkmaya başlamış ve batı dövüş sporlarında olan Uzakdoğu hegomenyasını yıkmak için alternatifler geliştirmeye başlamıştır. Zamanla doğu ve batı arasında bir kombinasyon oluşmuş ve buna batı modern spor ilminide katarak bunünki modern Kik boks sistemini kurmuştur.

Batının önderliğinde gelişen bu sistemi Amerika ve amerikan sineması Uzakdoğu sistemlerine karşı önemli bir rakip olarak algılamış ve tüm medya gücüyle bu yeni sistemi dünyaya tanıtmıştır. Beyaz perde sayesinde bir anda popüler bir spor branşı haline gelen Kick boks’ta kısa bir sürede federasyonlar kuruldu ve Avrupa,Dünya şampiyonaları yapıldı.

Amatör Kick boks un önde gelen kuruluşları Danimarka’nın Broby kentinde yerleşik ınternatıonal amatör Kick boxıng spor assocıatıon (ıaksa)dır.
En önemli profesyonel kuruluşlar ise

World kıck boxıng asocıatıon (wka)
Internatıonal sport kıckboxıng assocıatıon (ıska) dır
. WKA full contack ve low-kıck (üst baldıra tekme) tekniklerini kabul ederken,ISKA bu tekme vuruşlarını yasakladı.
Muay thai birliği ise geleneksel tayland sistemi olan diz vuruşlu sistemle kendini temsil etmektedir.

Bugünki modern kıckboksta resmi olarak müsabakaları yapılan üç sistem vardır. bunlar sırasıyla şunlardır.

SEMI CONTACT
Bu uygulamada darbe rakibe temas gerçeklestirildigi an durdurulur bu da yaklasik bir santim vuruştur. Yani vuruştan itibaren bir santim sonra vuruş durdurulmalidir. Bu sistemde de puan kaybetme vardır. Nokta vuruslu bir müsabaka sistemi olan Semi Contact adından da anlasilacagi gibi Full Contact maçları öncesinde kisilerin eğitimlerini tamamlamasina olanak verir.

FULL CONTACK
Koruyucu malzemesi Full Contact ile ayni olan bu sistemde vuruşlar tamamen serbesttir. Rakip yere düsünce de vurulabilir. Yani tam anlamiyla serbest dögüstür.Çogunlukla profesyonel maçlar yapilir. Bu maçlar da para ödülü vardır.
Bugün çok degisik türlerde dögüs stili sporcu veya antrenörleri Ful Contact yaptiklarini iddia etmektedirler. Iste bu noktaya gelindiğinde bir kavram karkaşası ortaya çikmaktadir.Bilhassa bir çok vurusa izin vererek stiller kendilerini Tam Temaslı diye tanimlamaktadirlar.Ancak burada bir yanlislik vardir. Çünki ilk basta Full Contact oluşurken her stilden müsabıklar belirlenen ortak kurallarla dögüstüler. Fakat zaman içinde özellikle Full Contact çalismayanlar elendiler.
Diger stillerde çalisanlar “All Style Open” yani “Her Sisteme Açik” turnuvalarla bir çesit Full Contact yapmaya devam ettiler.Zaten basta da bahsedildiği gibi her stilde (Karate, Taekwonodo, Kung-fu gibi) Full Contact müsabaka yapmak mümkündür. Fakat bu gerçek Full Contact değildir.
Serbest Dögüs Sanatlarin daFull Contact’a en yakin spor Tayland Boksu (Muay Thai) dur. Fakat Full Contact kabul edilmez. Bu tür sistemler “Contact” yani “Temaslı” olarak adlandirilirlar. Hatta bir çok ülkede bu karisikliga son vermek için Full Contact’a “Amerikan Boksu” denmeye baslanistir. Önceleri belirli asamalardan geçmiş ve kendini kanitlamis bulunan Taekwaondo’cu, Kung-fu’cu ve Karateci Full Contact yapabiliyordu. Bugün yine baska stillerde çalisip Full Contact maçlarina katilanlar vardir. Fakat yanlizca Full Contact ögreten okullar her geçen gün yayilmaktadir.

LAYT CONTACT
Tekniklerde kontrol gereklidir. Nokta vurusu esas alinir. Hedefe vardigi an durması esasdir. Bu basarildigi zaman puan alinir. Aksi halde yani temas gerçekleşirse (rakibin hatasi hariç) puan kaybedilir. Touch Contact maçlar Amerika’da kisilerin Full Contact müsabakalari öncesinde tekniklerini geliştirmesine olanak tanır.

FULL CONTACT’IN TARIHI

Full Contact kelime anlamı olarak Türkçe’ye “Tam Temaslı” diye çevrilse de bu içer Full Contact kelime anlamı olarak Türkçe’ye “Tam Temaslı” diye çevrilse de bu içerik olarak yanlis bir çevirmedir. Burada kelime olarak değil anlam olarak çevirisi yapılabilir. Bu da ancak “Serbest Vuruşlu” olabilir.

Yani iki sporcu karsi karsiya gelip belirli kurallar çerçevesinde vuruş gücünü kisitlamadan birbirleri karsisinda nakavt yada puan üstünlüğü ile ile galip gelmek için mücadele ederler. Tabii ki kuralların olusturulmasi ve bir takım koruyucuların kullanilmasi Full Contact’i sokak dögüsünden ayirir.
Full Contact’in tarihine bir göz atacak olursak 1970′li yıllardan itibaren tanınmaya ve yayılmaya basladigini görürüz. Bu stilin kurucuları ve önderleri Amerikalı Jhoon Rhee, Aaron Baaks, John Worley, Mike Stone gibi Taekwondo ve Karete ustalaridir. Bruce Lee de Contact müsabakalaritercih ettigi için Full Contact’i destekliyordu.
Bu sahislar ilk Full Contact maçlarini düzenlemeye ve stili tanıtmaya basladilar. Tabiki bir çok kurallar getirdiler. Bu kurallar çoğunlukla degisik dögüs sistemlerini ortak bir noktada buluşturmaya çalismak ve yeni stilin gelişmesini sağlamak içindi. Önceleri oldukça serbest olan maçlar daha sonraları kurallarla düzenlendi. Bu düzenlemelerden sonra Full Contact çesitli birlik ve federasyonlar tarafından tanindi ve bu kuruluşlar tarafından müsabakaları tertiplenmeye baslandi.
Bu stilin ilk sampiyonlarinin arasında
Jeff Smith,
Bill Wallece,
Chuck Norris,
Joe Lewis,
Steve Anderson,
Gordon Franks,
Ray McCallum,
Dominique Valera görülür.
Diger ülkelerden bir çok unutulmaz şampiyon çikmistir. Dünya çapında en ünlü Full Contact dögüscüsü Amerikalı Bill Wallace’tir. 35 yasina kadar dögüse devam eden Bill Wallace,dünyanın en hizli sol bacagina sahip dögüscüsüdür ve “Mr. Super Foot” diye adlandirilmistir.
Kurallar

Kıck boks müsabakalarında müsabıklar özel eldiven, ayak koruyucu, kogi ve dislik takarak ringe çıkarlar. Müsabakaların yapildigi yer genellikle boks ringi olup 9×9 ebadindadir.
Bazen de yerden yüksekte özel ölçülerdeki ringlerde müsabakalar yapilir. Müsabakayı bir orta hakem ve iki veya dört yan hakemle birlikte yönetir. Rauntlar 2 veya 3 dakika olur.
Amatör müsabakalar 3 raunddan baslar. Profesyonel müsabakalar ise 5 raund üzerinden yapilir. Ülke, Avrupa ve Dünya sampiyonalari ve unvan maçları ise en az 10 raund olarak yapilir.
Müsabakalarda uygulanan el teknikleri normal boks teknikleridir. Ayak teknikleri ise ayakla yapilir. Diz ve kaval kemiği ile vuruşlar yasaktır. Maçlarda belirli sayıda tekme atma zorunluluğu vardır. Bu tekmeler yan hakemler tarafından sayilir.
Diz, dirsek vuruslari, tutuş ve süpürme yasaktır. Avrupa’da yapılan bazi Full Contact müsabakalarında tutuş ve süpürme belirli saltlar dahilinde serbesttir.
Yine Amerika’daki bazi turnuvalarda rakibin ayagi yerden kalktigi an baldirlarina ayak tekniği uygulanabilir. Bu vuruş puan almaz fakat rakibi aldatabilir.
Çeşitli ülkelerde bir çok degisik kuruluş tarafından organize edilen Full Contact maçları ile ilgili iki büyük kuruluş vardır. Bunlar Professional Karate Association (PKA) World Karate Association (WKA) dir.

 

Muay Thai

Muay Thai nedir?

Tayland'da ortaya çıkan ve özgün adı Muaythai olan dövüş sporudur. Tayland Boksu da denilmektedir. Başta Tayland olmak üzere Myan Mar (eski adı ile Burma), Kamboçya, Laos gibi güneydoğu Asya ülkelerinde uygulanır. Yumruk, diz, dirsek ve tekmelerin kullanıldığı uzun yıllar ringlerde uygulanan gerçek, tam temaslı karşılaşmalar çerçevesinde etkili teknik, starteji, defans olgularının evrim geçirmeleri sonucu oluşmuş olan sert, otantik bir dövüş sanatıdırmuay thai

Muay Thainin Gelişimi

Şu anda thai stili boksun başlangıç tarihini gösteren kesin kaynaklar maalesef yok. Sadece Thai Boxun Taylandlıların Çinin güneyinden göç etmeleriyle başladığını varsayabilmekteyiz. Taylandlılar bu göç esnasında yöre halkının büyük bir direnişi ile karşılaştılar ve saldırganlardan saklanmak zorunda kaldılar. Hayatta kalabilmek için büyük mücadeleler verdiler. Eski zaman silahları sadece kılıç mızrak, kargı, ok veya yaylardan ibaretti. Fakat bu silahlar yakın dövüşte çok hantal kalıyorlardı. Dolayısıyla dirsekler, yumruklar, dizler ve ayaklar taylantlılara daha pratik geldi. Sonuçta çok başarılı olmuşlardı, böylece savaşlarda kullanılan yeni bir dövüş sanatı gelişmiş oldu.

muay thai

 

Türkiye’de Muay Thai

Muay Thai Spor Dalı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün 31.12.2002 tarihli kararı ile Karate Federasyonu başkanlığına bağlanmış ve resmi faaliyetlerine başlamıştır.

 

Türkiye’ de 7 coğrafi bölgede (50-60) ilde 15,000’ne yakın lisanslı olmak üzere 20.000 üzerinde özel spor okulu sporcuları çalışılmakta olan Muay Thai sporu lisanslı (1,150) civarında hakem ile (290 ) yakın lisanslı antrenöre sahiptir.

 

 

CRUNCH

CRUNCH

Karın bölgesinde yağlanma mevcut ise veya kilo aldığınız da bu durumdan en çok karın bölgeniz etkileniyorsa Crunch hareketleri ile bunlardan kurtulabilirsiniz.

Crunch sporu sayesinde daha sıkı bir karına sahip olucaksınız. Spor fizyolojisi geçmişte sporcuların yaptığı bazı hareketlerin eklem sistemine zarar verebileceğini saptamıştır.

Herkes tarafından bilinene mekik ve iki yana sopa çevirme hareketleri spor fizyolojisi tarafından zararlı hareketler olarak sınıflandırılanlar içerisindedir. Bu sebeple karın çalışması için tam mekik yerine yarım mekik yani crunch hareketleri yapılmalıdır.

 

Kullanılan Ekipman: Sadece Vücut

 

En temel mide ve karın egzersizlerinden biri olan cunch aynı zamanda en etkili karın egzersizlerindendir de - tabi doğru yapıldığı zaman.

Çok uzun yıllara dayanan spor eğitimciliğimiz boyunca insanların en çok yanlış yaptığı hareketin crunch olduğunu izledik.. Güzel bir karına sahip olmak isteyen insanlar kendi kendilerine, bırakın yapmayı - seyretmesi bile acı veren, bir crunch egzersizi yaratmışlardır.

Size işkenceyi azaltmanız ve crunch'ın size sağlayabileceği faydaları elde edebilmeniz için crunch'ı adım adım öğreteceğiz.